Pages

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

17 Aralık 2011

Türk ''erkek''zihniyeti

Evet maalesef bence bu başlıkta inceleyecegimiz bir tür var!

Günlük hayatımızda eminim hepimiz pek çok erkek egemen topluma dair pek çok şey hissediyoruz,ya da yaşıyoruz...Ben bazılarına tahammül ediyorum bazılarına edemiyorum direk tepki veriyorum ya kibar ya da kaba...


Şimdi biz Ağvadayız ya Aslı ve ben...epey zamandır burda yaşıyoruz..yaşadıgımız evin tadilatını bitirdik,dekorasyonunu bitirdik derken sıra resmi işlemlere geldi...Bu evimizi bir butik otel haline getirmeye uğraşıyoruz aylardır..

Bu süre içinde onlarca usta,amele,işçi her kesimden bir sürü erkekle muhatap olduk...hiçbirisi yüzümüze direk saygısızlıkta bulunmasa da içlerinden geçenleri aşağı yukarı tahmin edebildik..kimi iyi niyetli,kimi fesat kimi de köylü kurnazı denilen cinsten ki aslında bana göresi en tehlikelisi...çok içimizden geldi...oğlum sen gelirken biz bu yollardan dönüyoduk demek!

Kimisini gülerken ısırdık kimisini iplemedik kimisine direk tavır koyduk...çoğu bükemediği bileği öpmeyi tercih etti..Çünkü 2 kadın bi sürü işi iyi bir biçimde becerebiliyodu..arkalarında koca,sevgili ya da abi-baba destegi olmadan...ve kabul edelim ki bizim milletimizin erkeği çok da hazımlı değil...

Beni uzun zamandır okuyan ve takip edenler bilir ki çok da canıma tak etmedikçe sitemkar ya da eleştirel konular yazmam...neden ..burası benim keyif alanım....ve de eleştiri sözkonusu ise fikriler çok değişiklik gösterebilir.

Neden mi aldım sazı elime??

Geçen gün resmi bir kurumdan bekledigimiz konuklar! geldiler...3 kişi..3 erkek

Bizim evimiz Ağva'da oldukça etkileyici bir konumda,gerçekten güzel...tadilatlar ve dekorasyonla doğal halinden de güzel hale geldi..
Eee bu misafirlerimizi ağırladık,işle ilgili görüşmeleri tamamladık...misafirperveriz ya nehir kenarında çay & kahve de ikram ettik...amcamlardan biri sordu:

eeeee enişteler nerde??!!!!

Aslı'dan ve benden yanıt aynı anda geldi;

Enişte yok biz de!

Eeeee hiç mi olmadı dedi amca!!


Bu sorunun ardında o kadar çok şey sorgulanabilir ki!
Ben kafamı çevirdim...dudaklarımı ısırıyorum sinirden...bre sen kimsin benim hayatımı sorguluyosun? sen kimsin benim özel hayatımı didikliyosun? sen kimsin ille de bu güzel hayatın arkasında bi sevgili bi koca arıyosun...ben delirdim...ama adamlara maalesef işsel gebeliğimiz oldugu için bu memuru bozup atamadım!!

Aslı da yok dedi..

Sinirimiz bozuldu bi kere..hadsizliğe tahammülüm yok..ama ses çıkaramamak beni daha çok sinirlendiren

eeee o zaman paşa torunusunuz siz dedi...!:))))

Yok dedik degiliz...

Bu konuda milyon satır daha yazabilirim ama yazmıcam.....en büyük dileğim Türk erkeğininin bi silkelenip kendine gelmesi...ki çok zor görünüyor..

2 kadın başarılıve güçlü olması illa da arkasında 'erkek' gücüne mi dayanmalıdır a dostum??!

13 Aralık 2011

Geçen haftanın faaliyet raporu :)

Hayat Ağva'da bildiginiz 'slow motion' :)

Çok güzel ...hiç telaş olmadan trafik sıkıntısı yaşamadan ...manyak insanlarla muhatap olmadan , huzur içinde yaşayıp gidiyosunuz..

Sanırım burda bahsetmedim Facebook'da ve Instagram'da bol fotograf paylaşıp durumdan bahsetmiştim...3'ü direk sahiplendiğimiz bi sürü sokak köpeğimiz var bizim. Hatta evin yanına onlar için mini bi barınak bile yaptık.Su& mama ve barınacak yerleri var...hepsini de çok seviyoruz...ayrı ayrı çok tatlı ve farklı karakterleri var...Geçen haftanın özetini verirken köpeklerimizin de fotolarını göreceksiniz...ondan bu uzun açıklamayı yapmam:) Hatta bu konuda bilahare yazacaklarım  var aslında...neyse onu sonra yazayım:)




Taşlarımdan baygınlık gelmediyse iyidir:))
Yine de boyayıp durdum...:)

Bi yandan da tığ işi battaniye ve kanaviçelere elim gidip geliyor ama onlar da henüz tamamlanmış işler yok,bu yüzden taşları görüp duruyosunuz:)
Bu arada bir koy var burda..bize yaklaşık 2 km uzakta filan bildiginiz anlamda gizli bi cennet...orayı da paylaşıcam sizinle...

Arada peçete transferi denemeleri de yaptım...O da zevkli bi  iş..ama Ağva'da çok çeşit peçete bulmak imkansız...artık İstanbul'a gidip geldikçe toplıcam yavaş yavaş:)

İşte böyle...

Kocamann kucak dolusu sevgiler hepinize:)




06 Aralık 2011

Dolly Du baykuş broşum:)

Duru'yu sanırım bilmeyen yoktur, ben de onu blog dünyasına ilk girdigi zamanlardan beri takip ediyorum...her yaptıgına da bayılıyorum.Acaip güzel çantalar,şapkalar,ayakkabılar tasarlıyor,boyuyor, dikiyor vs vs:))) Yetenekli hatunların önde gideni maşallah!

Baykuş broşlarını ilk gördüğümde aşık oldum...Dün de kendisine kavuştum...gözündeki ifadeye bakın şu şirinin:))) Dikişi ve işçiliği son derece temiz,kaliteli ve saglam.Dünya para verip aldıgımız 2 günde sökülen bozulan takılara filan hiç benzemiyor....Ay çok severek takıcam ben bu kızı:))

Duru'cum sağolsun yanında şirin bir bozuk para cüzdanı da yollamış  siyah beyaz puantiyeli  ama ben onu çekmeyi unutmuşum..Tekrar teşekkürler ve ellerine sağlık bayan marifet:))

05 Aralık 2011

Taşları itinayla boyarım:)


Geçen gün veryansın ettim ya memlekette taş kalmamış diye,valla başka bişi dilesem olacakmış:)))



Bu haftasonu misafirlerimiz vardı..Aslı onları görmek istedikleri bir koya götürdü ...veeee bir döndüler ki benim hayal ettiğimden bile güzel taşlar ellerinde!:)) Görür görmez aaaa Rengin bunları boyar diye alabildikleri kadar almışlar...Ne kadar mutlu oldugumu ifade edemem bile..Ne komik di mi insan bazen bir taşla bile mutlu olabiliyor:)))

Bazıları epeyce büyük ,hatta yanlarına 50 kuruş koydum gerçek boyutuyla ilgili fikir versin diye.

Bunlarla neler mi yaptım...işte aşağıda:)
Bazılarına 'peçete transfer' yöntemiyle hiç boyamadan transfer yaptım ve akrilik boyayla biraz tamamladım,bazilarini da direk içimden geldigi gibi boyadım üzerlerine basit desenler çizdim,yazılar yazdım...çalışmalarım devam edecek:)))

Umarım benim yaparken aldıgım zevki siz de bakarken  alırsınız..:)






Bu arada Instagram'a bayıldıgımı ve aktif biçimde kullandıgımı söylemiştim,arzu eden,takip etmek isteyen olursa kullancı adım 'rengint' . Beklerim,memnun olurum:)

Ya da sizler de yorum kısmına kullancı adınızı yazarsanız ben de memnuniyetle eklerim:)

Kucak dolusu sevgiler,

01 Aralık 2011

Taş boyama hediyelikler:)


Taş boyamalarımı gören hemen tüm arkadaslarım cok begenmisti..sagolsunlar:)

Bunun üzerine devam ettim...'Gül' bizim için çok önemli,çok sevdigimiz çok ama çok saydıgımız bir büyüğümüz,dostumuz,ailemiz aslında...çok ince detaya girmeden ancak böyle tarif edebilirim sanırım.
Ona yaptım..ister masasının üzerine koyar ister başucuna...artık nereyi canı isterse..baktıkça da yüzünde bi gülümseme oluşursa ne mutlu bana:)

Lal'de bir arkadaşımızın çok sevdigimiz ve bizi çok seven  3,5 yaşındaki kızı...öyle ki annesi artık bizim adımızı yanında anmıyorumuş..zira kendi anlatımıyla Lal arızaya geçiyor:))

 tuttturuyomuş Yengin gelsin Aşlı gelsin diye...hatta geçen ölüp bittik..annecigim nolur bize gelsinler söz veriyom ben onlara yatagımı bile vericem :))))



Bu çoklu harfler de yılbaşında ağırlaycagımız misafirlerimiz için...diger hediyelerinin yanında birer hatıra olarak verilmek üzere hazırlandı.:)



Taş bulayım biraz daha ....neler yapıcam neler:))) Memlekette düzgün taş yok yahu!

Sevgiler...

18 Kasım 2011

Çarpı İşi & Boyamalar..

Bu başlıktaki 2 şeyin birbirleriyle pek alakaları yok tabii..
Sadece son zamanlarda kendimi oyalamak için yaptıgım şeylerden minik örnekler...yapması keyifli ve terapi gibi geliyo bana...

Son yıllarda kendimi iyice anneme benzetiyorum...hal hareket,tepkiler,konuşmalar vs...:))
Keşke ondaki kabiliyetin onda biri bende de olaymış ama sadece elim elim üzerinde TV izleyemedigim için akşamları mutlaka bişilerle ugraşıyo oluyorum...

Taşları bir yapı marketten almıştım ,elimde olan akrilik boyalarla boyayıp minik ve kolay desenlerle süsledim.Instagram'da paylaştıgımda şeker ve çikolata benzetmesi yapan arkadaşlarım oldu:))
Çarpı işinde ise bi önceki postta da yazdıgım gibi çok çok acemiyim ve küçük motiflerin hastasıyım...kimler var başka buna meraklı??:))Ya elinde örnek olanlar var mı??:))

Kozalaklar ise bolca bulundugu için sadece sprey altın rengi boyayla boyandı ve yine altın rengine spreylenmiş fındıklarla hasır bir sepetin içinde buluştu:)) eee malum yılbaşı yaklaşıyorrrr:))

Böyle kolay projelere bayılıyorum!:)

Hepimize iyi haftasonları...





15 Kasım 2011

Son zamanlar

Son zamanlarda( 6 aydır)
Ağvadayız...İstanbul'da toplamda belki 15 gün geçirdik..köy hayatını,sakinliği çok sevdik...Hayvan aşkımız zaten son kertede..velhasılı kedilerimiz &köpeklerimiz bolca hobilerimizle ..süpperrr zamanlar geçiyor..
Fotolarla ifade etmenin daha kolay olacagını düşündüm:) ( biraz tembelce kabul!:)
Pek yakında da hoş mu hoş bir süpriz yazısı bekleyin benden şekerim:)))

Ponçikos:))


Herkesin keyfi yerindedir umarım...:)
Bu arada yeni merakım kanaviçe! Biraz karışık gibi gelse de bayramda annecigime yaptıgım ziyaret sayesinde olayı azcık kavramış bulunmaktayım...çok çok zevkli:)
Bu sevdaya yakalanmam da hepimizin tanıdıgı ve sevdigi Lavanta Bahçesi sayesinde oldu:)



Bahçemizden bir köşe:)

Hayatımda ilk defa burada gördüğüm bir kaktüs çeşidi:)

Granny square-seviyorum:)

Kont oğlumuz,çok paşadır:)

Miniş kızımız:)


Bayramda annemde buldugum bir vintage Burda dergisinden ilk motifim:P
Haberleşmediklerimi de merak ediyorum ..yani iyi ki Twitter ve Facebook var hatta instagram da oyle!

Ses verin sesss sesss:)))Özledim herkesleri!

04 Eylül 2011

Tayland-Bangkok & Phuket

Bu bayram tatilinde harika bir şansla Tayland'a gitme fırsatımız oldu.
Oldukça yorucu ve yoğun ama bir o kadar da ilginç ve tatmin edici bir gezi-tatildi.En başta yol çok uzun..Aktarmasız uçakla (THY) İstanbul'dan direkt Bangkok'a uçuş tam 9 saat sürüyor.Benim için ilkti bu kadar uzun bir yol.Ama uçak koltuklarının biraz sıkışık aralıklı olması dışında hiçbir sıkıntı yoktu..İkram ve teknoloji (Önünüzde güzel bir ekran ve kulaklıklar vasıtasıyla film izleyebilir,oyun oyanayabilir veya müzik dinleyebilirsiniz) sayesinde zaten zamanın nasıl geçtigini anlamıyorsunuz bile.(Ben sanırım 4 saat filan da uyudum)

Tayland bizden 4 saat kadar ileride..Dolayısıyla gece bindigimiz uçaktan indigimizde öğleden sonra olmuştu bile:) Programımız oldukça yoğun oldugu için ve de Bangkok İstanbul'un trafigini mumla aratacak cinsten oldugundan birkaç tapınak gezip otele vardığımızda akşam olmuştu bile:)

2 gün Bangkok'ta gezip 3. gün ise iç hat uçuşu ile Phuket adasına geçtik. Phuket ise sanırım dünya üzerindeki cennet manzaralara sahip bir adalar toplulugu.

Geziyi uzun uzun anlatıp içinizi baymak niyetinde degilim:)) Her türlü coğrafi bilgiye de internetten ulaşmak mümkün.

Ama benim için Tayland ne demek ? Bende nasıl izler bıraktı minik notlar bırakmak istedim...Yarın öbür gün gitmek isteyenler olursa belki katkım olur...



*Bangkok Istanbul'dan çok da farklı degil..karmaşa,trafik ve kalabalık demek.

*Ben gitmeden önce bir yerde okumuştum gülümseyen insanların ülkesi diye..bana göre koca bir yalan bu..en azından Bangkok için.Oldukça suratsız hatta kabalığa varan davranışlarla da karşılaştık.Şahit olduk.

*Thai masajı candır.:) Bu adamlar bu işi biliyolar abicim cümlesi bizim ekipte sıkça kurdugumuz bir cümle haline geldi.Heryerde adım başı rastlayabileceginiz masaj salonları var.Sadece bu amaca hizmet eden ve Türkiye ile karşılaştırıldıgında gerçekten çok ucuza sizi çok mutlu edecek,stresinizi alacak bir hizmet satın alabiliyorsunuz.

*100 Baht yaklaşık 5 lira.Hesap yaparken kolaylık oluyor.

*Pazarlıksız bir kibrit çöpü dahi alınmamalı.Oranda nerdeyse 1/5 gibi olabiliyor..Hani biz de oldugu gibi 3-5 lira degil.Örnek: Bangkok'ta ki gece pazarından alışveriş yapıyoruz bir bilezik begendim 1050 baht denilen bileziği 125 bahta aldım :)) Şaka gibi..ama tabii ki insana asla güven vermiyor bu durum.Bir yerden bir şey satın aldgınızda başka bir dükkanda veya tezgahta görürseniz tekrar fiyat sormamak moralinizi korur:)) Hemen hemen hiç bir şeyde etiket yok.(Büyük alışveriş merkezi veya bilinen iyi markaların dışında)

* Hemen hemen her markanın ve herşeyin iyi taklitleri var.Zaman bolsa çokça gezilip baya karlı alışverişler yapılabilir. Ben bu kadar farklı bir kültürü tanıma fırsatı bulmuşken oradan Batılı markaların ürünlerini kovalama peşine düşmedim zira İstanbul'da da hemen her markayı bulabiliyoruz artık ister gerçek ister çakma:))


Otantik elişleri veya takılar vs daha çok ilgimi çekiyordu dolayısıyla kısıtlı olan zamanımızı bu tip tezgah veya dükkanlarda harcamayı tercih ettim:)
(Bir sonraki postta bu alışverişlerlerden birkaç örnek koyabilirim)

*Tayland'ın gözlemlediğim en büyük gelir kaynagı turizm ve f.u.huş..evet aynen:) Bu kadar aleni bu kadar sokak ortasında yapılan işler ve manzaralar bilmiyorum dünyanın başka hangi ülkesinde vardır.Bana garip gelen başka bir yan da şuydu bu bahsettigimiz kadınlar veya genç kızlar aileleri tarafından ve toplum tarafından oldukça saygın bulunuyormuş?!:))

*Çok sıcak ,çok nemli..bizim gittigimiz tarihler aslında onların kış ayı..ama ne kış:)) denize girilebilen bir kış işte...güneşi çok görmüyorsunuz hava nemden dolayı hep puslu ama çok sıcak ve güneş çaktırmadan öyle bir yakıyor ki siz siz olun hangi mevsimde giderseniz gidin +30 faktör UV korumalı günşe koruyucuları ihmal etmeyin.Bizim birlikte seyahat ettiğimiz grupta ciddi güneş yanığı olanlar oldu.

* Phuket'e giderseniz mutlaka ama mutlaka Phi phi adalarına da gidin görün.Gemi veya sürat tekneleriyle ulaşım çok kolay.Yerel acentalardan uygun fiyatlara bu turu satın alıp ulaşım ve ikramlar dahil gerçek cennetleri yeryüzünde görebilme şansınız oluyor.Oldukça güvenli, tuvalet filan heryerde var ve en önemlisi onlardan beklemeyeceginiz temizlikte bu tip turistik alanlar.

*Yeme içme işlerinin tamamı sokakta gerçekleşiyor yerel halk için.Bizim seyyar satıcıların benzeri tezgahlarda envai çeşit yiyeceği pişirip satıyorlar.Anladıgım kadarıyla evlerde fazla yemek pişirme adetleri yok.ancak o sıcakta açıkta bulunan etler tavuklar ve deniz ürünlerinde kaç milyon bakteri ürüyordur bunu düşünmek bile istemiyorum:)

Laf yemekten açılmışken bolca fast food restaurantlar her yerde var ancak biz degişik tatlara açık tipler oldugumuzdan hiç fast food yemedik.Bolca 'seafood'(istakozdan tutun avcum kadar dev karidesler pavuryalar çok ucuz ve bol) balıklar da mevcut ancak bizim damak tadımıza hiç uygun gelmedi bana.bir kere denedik bir daha da balık yemedik:) Rehberimiz bunun en büyük etkeninin balıkların sıcak denizden geldigi için yaglanmamış oldugunu söylemişti.Pişirme şekilleri de değişik. Envai çeşit Japon,Çin ve Hint restaurantları da var biz bunları gezdik bolca:)



*Bizimkileri mumla aratacak derecede yapışkan seyyar satıcıları var mümkün oldugunca bakmayın,göz teması kurmayın yoksa kurtulmak çok zor olabiliyor:)

Bu postu yazarken hala yolculuk yorgunlugunu üzerimden atamadıgımdan olsa gerek uyudum uyanınca kaldıgım yerden devam edeyim dedim ama sanırım aklıma gelenleri diger bir postta yazacağım.
Şimdilik bu kadar,Umarım herkesler güzel bir bayram ,tatil ve dinlence geçirmiştir.

Kocaman sevgilerimle,




13 Ağustos 2011

Alışveriş manzaraları;)

Ben aslında alışveriş delisi degilim,kendimi terbiye etmeyi öğrendim bi süre önce:)) Gereksiz eşyalar ve evdeki kalabalık beni çok daha fazla sıkmaya başladıgından beri gerçekten ihtiyacım olmayan ya da bayılıp ölmedigim bi eşya,kıyafet ya da ayakkabıyı almıyorum...Örnegin topuklu ayakkabıları çogunlukla oldugu gibi ben de çok çok severim..ama hayat tarzım hergün topuklu ayakkabı giymeme elverişli degil,neticede artık daha çok Ağva 'da zaman geçiriyoruz hatta yaşıyoruz dolayısıyla benim için gereksizler kategorisinde..günlük şort,bermuda ve rahat tişörtler çok işime yarıyor ve bunlar birinci sıramda :)
Annem,Elvin(kızkardeşim) ve Defne bi kaç gündür burdalar(aslında hep beraber Ağvadaydık dün İstanbul'a geldik)  ve onlarla bugün Beşiktaş pazarını gezdik ve de çarşısını..aldıgım bi kaç şeyi paylaşayım istedim..


Gözlüklere bayıldık..ben günlük giyimnde kıyafetlerin  ucuzunu alıp giymeyi severim  hepimizi gibi ama takıntılı oldugum belli başlı konu gözlüktür..her sene almam ama örnegin iyi bişeye iyi para ödeyip 2 sene kullanırım,hal böyle olunca dünya para saydıgım güneş gözlüğümle plaja gitmek benim için azap olur:)))

Elvin'le Beşiktaş pazarında bu çakma RB gözlükleri görünce ve de deneyip bayılınca birer tane kaptık..sadece 20 tl:)benimki krem-gri,kızkardeşiminkiler kahve ikisi de çokk şık ve gerçekten benim gerçek markalı gözlüğümden daha iyi oturdu yüzüme:P




Beşiktaşta bütün ayakkabıcıların oldugu pasajı bilirsiniz. Bu Bodrum işi terlikleri hep begenirdim ancak fiyatı bi terlik için fazla buldugumdan almazdım..pinti miyim nedir:P? :))
Baktım indirimde ,alalım dedim 1 çift,kaptım:) Merak eden için 59 lira.




Elvin'in çantası da pazardan,ben de çok begendim o da...fotografta belli olmayan değişik bi hasırımsı dokusu var..30 lira dediyse de 25'e bıraktı satıcı...Sevdik onu :))


Bi kaç şort bi kaç tişört daha var ama ben en sevdiklerimi koymak istedim=tembelim:))
Elvin'in söyledigi şey doğru İstanbul'da herşeyin çok bol ve ucuza bulunabiliyor,doğru yerlere bakınca biraz kurcalayınca gerçekten ekonomik şekilde baştan aşağıya donanmak da mümkün...

Hepinize iyi haftasonları,iyi alışverişler:)



12 Ağustos 2011

Son zamanlar...

Bizim için oldukça hareketli,güzel ve heyecanlı bir yaz daha geçiyor...Bazı arkadaşlarım bu heyecan sebebini biliyor,buradan henüz açık açık yazma aşamasına gelemedik ama çok güzel şeyler oluyor;)




Bütün bu fotograflarda ki manzaralarla geçiyor günlerimiz,tabii fotografını çekemediğim bir takım inşaat ve tadilat işleri de var:))) onlar görüntü kirliliği yapmasın diye çekip koymuyorum ama gerçekten finish'e vardıgımızda güzel bi sonuç elde edeceğimizi biliyorum...Yakında;)

İpucu:AĞVA :)

05 Temmuz 2011

Bu aralar...:)

Dünya üzerindeki cennetlerden birinde  ikamet ediyorum bir süredir.Taşınmadık ama uzuuuunnn uzuuunn kalıyoruz hatta belki bi ayağımız artık orada diyebilirim,yalan olmaz.:)

Hıdırellez'de diledigim cok buyuk bir hayalim gerçek oldu...tam olarak ne oldugunu şu anda yazamıcam,affedin:)


Internet baglantımız henüz sabit değil,vınn gibi bi zımbırtıyla bağlanmak ise hem ekonomik değil hem de her zaman sağlıklı olmayabiliyor. 2 gün için İstanbul'dayım ve teknolojik konfor dışında hiçbir şeyi özlememişim..

Bizim cennette(Ağva) sıcaktan şikayet etmek filan söz konusu değil zira akşamları mutlaka uzun kollu bi şey giyme ihtiyacı bile hissediyor insan.

Beni merak edenler olmuş minikçe yazıp bilgilendirme ihtiyacı hissettim ama böyle uzun uzun yazamadıktan sonra da olmuyo di mi;)

Sevgiler hepinize,pek yakında....:)

10 Haziran 2011

Amasra Gezisi

Leyleği havada gördük gibi :) Kısa kısa bir kaç yolculuk yaptık bi kaç yere...En çok sevdiğim Ağva ve  Amasra oldu.
Ağva ile ilgili daha sonra daha uzunca bi post yazıcam:)

Geçen hafta Cuma günü Aslı'yla  ailesini ziyaret etmek için Safranbolu'ya doğru yola çıktık,ben oralara bi kaç kere gittim geldim epey de civarı öğrendim gezdim gördüm.Amasra tarafına gitmek ise  hiç kısmet olmamıştı .Perşembe günü havanın da harika olmasından istifade cümbür cemaat Karabük'ten yola çıktık.


Harika ötesi bir yolla yaklaşık 1,5 saatlik yolculukla Amasra denen cennet köşesine geldik.Gerçekten çok ama çok şirin ve doğal güzelliklerin çevrelediği bir yerleşim yeri.


Ben bayıldım,inşallah yine gitmek kısmet olur.Bu kadar deniz ürünü severim çok da sık yerim gerçekten orda yediğimiz balık kadar taze ve lezzetlisine az denk geldim.Salatası meşhur,içinde yok yok görünüşü ise gördüğünüz gibi tablo:)Fakat balıklar geldiğinde gözümüz açlıktan dönmüş olsa gerek sadece salatayı çekebilmişim:))



Hemen sahilde yer alan ve oldukça meşhur bir işletme 'Canlı Balık' restaurantta yedik yemeğimizi.

Özellikle Atatürk'ümüze verdikleri önem ve değer çok ama çok hoşumuza gitti.Servis yapan garsonların kravatları bile 'Atatürk ' resimli ve de onun değerli sözlerinden yapılmıştı.


O tarafa yolu düşene ısrarla ve iç rahatlığıyla öneriyorum.Bu arada biz 7 kişiydik, tıka basa yedik. Balıktı salataydı,içecekler gırla gitti.(alkol yoktu) ve de İstanbul'da orta halli bir restaurantta 2 kişi için ödenen rakam kadar bi hesap ödedik.Son derece memnun ayrıldık:)



Sahilde yürüyüş yaptık,çay kahve içtik ..ve de fotografta da göreceginiz üzere meşhur balık tavalarından da alıp dönüş yolumuza koyulduk.



Hepimize iyi bir haftasonu olsun,sevgiler:)

27 Mayıs 2011

Fikrimühim ve Tefal actifry etkinligi

İlk etkinlikten haberdar olur olmaz telefonla ulaşmış ancak kontenjan doldu haberi alınca da çok üzülmüştüm.
2.etkinliğe katılmak  dün kısmet oldu,çok hoş bir kaç saat geçirdik .

Tefal'in iddialı ürünü 'Actifry' ile Mutfak Sanatları Akademisinin sevdiğimiz eğitim mutfağında sebze kızarttık,çoban kavurma ve şeftali tatlısı yaptık afiyetle de yedik. Fikrimühim'e ve de MSA'ya tekrar teşekkür ediyoruz.

Actifry'a gelince ürün yüksek fiyatıyla bilinen bir ürün.
Pratik ve saglıklı bir pişirme alternatifi  olduğunu düşünüyorum .
Özellikle küçük aileler, tek yaşayan ve de biraz da eli işe yatkın olmayan kişiler için daha kurtarıcı olacaktır.




Bir dezavantajı bence çok büyük bir ürün olması,sürekli kaldırıp koyarsanız kullanmazsanız ...sürekli tezgahta görmek de beni sıkar zira zaten küçük bir mutfağımız var.
Kısacası ben, en azından yakın bir gelecekte almayı düşünmem, hediye gelirse üzülmem:))) Dediğim gibi aslında biraz daha pratikliğe ihtiyaç duyanlar için gibi geldi.



Tefal benim için clipso mucizesiyle en sevdiğim markalar için de yer almaktadır bu da ayrı:))

Sevgiler hepinize,

07 Mayıs 2011

Bu da hayvansever miniklere:)

Çok yakın bir arkadaşımızın 2,5 yaşındaki kızı bizim kedilere daha doğrusu Ponçik'e aşık oldu:)
Bize geldikleri bir akşam ona bayılmıştı ve sürekli onu sayıklar hale gelmiş.Hal böyle olunca biz de onu sevindirmek için çok güzel bir hediye bulduk .Bir miniği mutlu etmek inanılmaz zevk veriyor insana.




İçinden tarağı ve sertifikası da çıkıyor bu kediciğin ve en büyük özelliği size fotograflarla gösteremediğim ,içindeki mini bir pil ile nefes alıp vermesi:)))
Evet, valla aynen sahici bir kedi yavrusu gibi uyur pozisyonda karnı inip kalkıyor.Çok yakınına girmediğiniz sürece gerçeğinde ayırt etmek çokk zor.

Hepinize sevgiler,iyi haftasonları.

03 Mayıs 2011

Gümüş ve Tasarım sevenler buraya:)

Geçtigimiz hafta Aslı'nın doğumgünüydü.
Ona hediye almak beni biraz kasar, zira o hep çok güzel şeyler bulur alır ancak ben biraz beceriksizimdir bu konuda:))
Amaaaaaa bu sene ben de onunn cok ama çok begendigi bir hediye alabildim.

Meltem Hanım'ı ben cokkkkk uzun seneler önce blog yazdıgı dönemlerden bilirdim.Ancak alışveriş yapıp- tanışmak bu seneye kısmet oldu.Kendisi aslen avukatmış,18 yıl meslegini yaptıktan sonra bırakmış ve kendini bu gönül verdigi gümüş -tasarım işine adamış.

Etsy'de onun dükkanı buldugumda çok hoşuma gitmişti yaptıkları.Bulut kolyeyi de ayrıca beğenmiştim biraz daha kişiselleştirmek istedigim için hemen mail yazdım, bir kaç kere mail yoluyla haberleşerek ve telefonlaşarak   buluta isim yazılı ve minik bir taşı olan kolyeye karar verdik. Aslıcığıma özel bir hediye hazırladık.Meltem Hanımın  ellerine sağlık  , dediğim gibi Aslı hediyesine bayıldı ben de verdiğim hediyenin gerçekten beğenilmesi zevkini yaşadım.


 Bu arada Meltem Hanımın diğer bütün ürünleri de abartısızharika.İster kendiniz için isterseniz siz de bir hediye alternatifi için isterseniz de sadece göz zevkiniz için mutlaka Etsy  dükkanını ziyaret edin derim. Özellikle sade ama şık takılardan hoşlananlar.


Meltem Hanım,tekrar teşekkürler:) En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle.

28 Nisan 2011

Saglık Salatası:)

Bu ara arka arkaya o kadar grip,nezle vs atlattım ki artık fenalık geldi..

Dünden beri yine bir kırgınık bi hapşırık gidiyo...kalktım güzelce saglıklı bir tabak hazırladım bolca C vitamini içeren:)

'Tere' normalde sanırım sevmedigim tek yeşillik, bu salatanın çok benzerini kardeşimde yemiştim ve bayılmıştım sanırım o günden beri 'tere' de seviyorum:)

Malzemeler net görünmüyor ise: Tere,dereotu, yeşil soğan,roka ve taze sarmısak( onu fotografa eklemeyi unutmuşum ama salatada mevcut)
haşlanmış süzülmüş buğday, bir kaç ceviz,bir kaç tane de kuru kayısı...




Tutup da size salatayı nasıl yapacagınızı tarif etmiycem tabii :) Oldukça keskin tadı olan bol aromalı bir salata oluyor.

Bolca yeşil yiyelim,yedirelim her bakımdan çookkk faydaları var.Ben bi de mutlaka bolca sirkeli suda bekletip öyle yıkıyorum ki mikrobikler gitsin:)

26 Nisan 2011

Son takıntı :)

Ben de pek ara durum olmaz biseyi ya cok severim ya hic sevmem..
taktim mi takarim..bıkana ve bıktırana kadar aynı seyleri yapar dururum...Son zamanların takıntısı da bunlar:)


Bu motifin girmedigi ev sanırım yoktur, yabancılar hala cok yapıp duruyo.Binbir güçlükle ogrendigim bu basit örnegi gururla sunuyorum:) ve Türkçe'de özel bir adı var mı bilmem ama 'ecnebi' hamaratlar 'Granny Square' diyollaaa:)

Battaniye olacak, su andaki tek sorunum bunları pratikte nasıl bi araya getirebilecegim:)


Bilip de söylemeyen varsa küserim,ona göre;)

21 Nisan 2011

Bayılmışım...kendime geldigimde 40 yaşımdaydım:) -son kitaplarım

Genelde internetten kitap almayı seviyorum, fiyat avantajlarından dolayı, ama bazen büyük kitap marketlere girdigimde de bir kac bisey almadan çıkamıyorum.
Zülfü Livaneli'nin kitabını sevgili Nazo'cugumda görüp hemen almalıyım demiştim.

İnci Aral'ın yanılmıyorsam bütün kitaplarını okudum ve bunu da görünce hemen atladım.

Mümin Sekman'ı da gecen sabah programlarından birinde dinleyip kitabını merak etmiştim.

Pratik bilgiler ise oldum olası ilgimi çeker.Artık internetten pek çok bilgiye çok rahat ulaşıyoruz ancak cok da ucuzdu alayım dedim.Almazsanız hiçbişey kaybetmezsiniz.Oldukça demode öneriler var :)

Ama en bayıldıgım ve sadece adını okuyup bunu da alayım diye sadece
isminden karar verdigim kitap ise Şebnem Aybar'a ait, 'Bayılmışım...kendime geldigimde 40 yaşımdaydım'adlı kitap. Bi an içeriğini bile bilmeden kendimi buldum kitapta:)) Bu yıllar ne kadar çabuk geçti....

40 yaşıma o kadar az kaldı ki...bi tuhaf hissediyorum:)
Kitap da oldukça eglenceli,rahat okunan bir kitaptı...bana çok bizden bizden bir kadının hayatı geldi...sevdim ve paylaştım:)