Pages

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

25 Mart 2008

~ Hergün bugün artık yazarım deyip aslında ne yazacağımı da bilemediğim için vazgeçiyorum.Oldukça rutine bindi bile günler:) ~Dükkanda işler çok tatsız. Çok yakınımızdaki bir bankanın genel müdürlüğünden farklı bir binaya 250 kişi filan taşınmış.Bizi etkileyen nedenlerden biri. Ben yokken Aslının işe aldığı usta iyi bir adamcağız ama sadece iyiniyetle işler yürümüyor.Sanırım eski ustaya işbaşı yaptırıcaz. ~İşkence dolu günleri daha az hatırlıyorum.Kullandığım ilaç etki etmeye başladı sanırım daha az depresifim. Tamamen geçmese de daha iyiyim gerisi için zamana ihtiyacım var.Geçen akşam bizim elemanlardan 2si motorla kaza yapmışlar.Çok şükür ikisinde de ciddi bir şey yoktu ama biz gözümüzle görmek için kalkıp hastaneye gittik.Bir süre sonra bana çok dokundu .Ankara daki hastaneye de fiziksel olarak çok benziyordu,Aslıya da onu anlattım çok bencilce oradaki hastalardan biri olmadığın için şükür ediyorsun ancak bir yandan onları ve yakınlarını da çok iyi anladığın için çok üzülüyorsun.Garip ruh halleri... ~Cumartesi günü hava harikaydı uzun süredir görmediğim arkadaşlarımla Fenerbahçede kahvaltı yaptık açık havada çok güzeldi iyi geldi. Şimdilik bu kadar..görüşürüz.

12 Mart 2008

İste bu miniği yeni ailesine verdik en sonunda. Veterinerimiz aracılığıyla ve onun kliniğinde birbirimizi ve onlarda kediyi gördüler, herşey olumlu gelişti ve çakıl onlara gitti. Bu haftam inanılmaz tatsız geçiyor, sirf bunu yazabilmek için blogumu şifreli yapmayi istedim ama sonra uğraşamam gibi geldi.Hasta olduğum dönem hiçbir şeyin beni üzmesine izin vermiyeceğim diyordum ancak işte normal hayata dönerken iş öyle olmuyor:) Çok şükür sağlığım yerinde, az az ve sık yiyorum yemeklerin çoğunu püre gibi ezerek yiyorum ama olsun..tıkanma pek olmuyor. 77,5 kilo gördüm bu sabah tartıda ...çoookk uzun yıllardır ilk defa.Şu anda kendimi epeyce hoş ve ince hissediyorum bile:) Aslında 70 in altında pek ben kendim gibi olmayabilirim de öyle endişelerim de yok değil.Bugün öğleden sonra alışveriş merkezlerinden birine gittik öylesine dolaşalım diye ve bir mayo- iç çamaşırı firması acaip indirim yapmıştı mayolar 50 milyondu ve epeyce de güzel modeller vardı. 2 senedir mayo almamıştım zaten doğru dürüst tatile gitme şansım da olmamıştı dükkandan dolayı .Bu sene çok ihtiyacım var artık hele bunca badireden sonra:) uzun lafın kısası 2 tane mayo aldım.40 beden..normalde 40 değilim tabi de mayoyu 1 beden küçük alın derler ya...uzun zamandır da ilk defa korkmadan aynaya baktım mayolu halimle..Ne yazık ki bikini giyemiyeceğim sanırım karnımda ki izlerden bahsetmiş miydim?? Kocaman bir m.ercedes işareti var ve de drenlreden kalan izler. Neyse buna da şükür tabi...Dükkanda hiç çalışmıyor gibiyim ,bana pek iş yaptırmıyorlar aman sen dur aman sen yorulma filan.:) Son postumdan beri 3 ayrı misafir ağırladık Aslıyla. Bir akşam karşı komşumuz olan çok tatlı eski İstanbul hanımefendisi bir teyze ve yetişkin kızı çaya geldiler. Bir akşam 2 arkadaşımız yemeğe ..son 2 günde İzmirden yakın bir arkadaşımız yatılı geldi. Evde hareket olması çok güzel. Bu arada biraz psikolojik sıkıntılarım da var ve arkadaşımız da olan bir psikiyatristle görüştüm .Çok doğal olarak travma sonrası sıkıntılar yaşadığımı söyledi ve bir ilaç başlattı. Çok istememekle beraber ilaca başladım sanırım 1 hafta filan daha geçince etkisini görürüm.Eskiden uyku sorunum hiç olmazdı bu biraz sorun bu ara zira aklıma bana yapılanlar veya hastane günleri ile ilgili bir şey gelince ne uyku kalıyor ne bir şey.Bir de kendimi çok dinliyorum gaz sancım olsa endişeleniyorum filan. Sanırım dr.un da dediği gibi çok şükür ki atlattığım travmanın sonuçları ama geçicek... Çok kopuk kopuk yazdım ama dikkatim dağınık biraz.Kusuruma bakmayın. Sevgiler

03 Mart 2008

İlkler...

Hastanede ve evde olduğum sürelerde hemen hemen hiç yanlız kalmadım.Hele ki hiç tek başıma sokağa çıkmamıştım.Normalde de tek başıma alışverişe gitmeyi veya öyle aylak aylak dolaşmayı çok severim. Fakat işte bu son 6 ayın etkisi ve yaşananların da etkisiyle üzerime bir ürkeklik gelmişti.Geçen Beşiktaş çarşısına inmek istedim ama tedirgin oldum ve vazgeçtim.Tedirgin olmak için çok mantıklı bir nedenim yok ama sanırım psikolojik etkileri de böyle çıkıyor tüm yaşadıklarımın. Cumartesi günü ise dükkana geldik Aslının işi vardı o karşıya geçti ben gitmek istemedim ama eve de dönmek istemiyordum.Böylece şeytanın bacağını kırdım ve ilk defa tek başıma kalabalık bir yerde bulundum.Metrocity e gittim.Saat erken olduğu için aşırı kalabalık da değildi. Biraz dolaştım.Bu arada harika bir kozmetik markası keşfettim maalesef.Emininm siz benden önce keşfetmişsinizdir:) Inglot. Harika ürünleri var ve renk seçeneği inanılmaz geniş..fiyatları ise M.A.C e göre daha makul kalite olarak da daha aşağıda olduğunu sanmam.Fotolarda renkler nası yansıyo bilmem ama hoş renklerde 4 tane far aldım. Başka yerli bir markadan da mavi simli eyeliner:)) bir de çok uçuk pembe lipgloss...süslü kokona GOB geri döndü denebilir sanırım:) Epey zamandır da evde giymek üzere babet almak istiyordum...ucuzluk devam ettiği için terlikten bile ucuz fiyata tatlı babetlerime de kavuştum. Hala daha dolaşacak enerjim vardı ki Aslı telefon etti bir arkadaşlarımız akşam için sevdiğimiz bir restaurant vardır orada rez. yaptırmışlar emrivaki gibi oldu ama ben de tamam biz de gidelim deyince ben eve geri dönmeye karar verdim ki dinleneyim akşama halim olsun diye.Neyse güzel bir akşamdı ben sadece çorba içtim ve biraz dondurma tırtıkladım.Diğer 3. kedi de bize geldi cumartesi günü ve evde kıyametin koptuğu birkaç an oldu. onu bir qan önce sahiplendircez inşallah. Blogdaşlardan isteyen biri de var bir de bizim arkadaş çevresinden de.Bakalım... Herkese iyi haftalar diliyorum.